0

ÇOCUK VE AİLE DANIŞMANINA NEDEN İHTİYAÇ DUYULMALIDIR?

Çocuk nedir? sorusunun cevabını hocamız insan yavrusudur diye vermişti. Onu hiç unutamam.Tüm canlıların yavruları anne ve babaları için çok önem taşımaktadır. Belgesellerde ya da ilginiz varsa ilgili dergilerde aile hayatlarına büyük yer verilir. Yavruyu beslemek,onu üşütmemek,hayata hazırlamak için ard arda gelen değişik süreçlerin nasıl geçirildiğini az çok biliriz.Ençok rastladığımız kedi yavrularını annenin nasıl sahip çıkıp,yanlarına kimseyi yaklaştırmak istemeyip,köşe bucak sakladığına şahit olmuşuzdur. Biraz daha büyüyünce de aşamalı olarak serbest bıraktığını yaşamışızdır.

Çocuk denen varlık, bizim geleceğimizdir. Sadece ailemiz olarak bireysel değer taşımayıp, yurdumuz ve tüm insanlık için çok büyük değer taşımaktadır. Dünyamız küçüldü, iletişim ve ulaşım araçlarının hızı ve etkin kullanımı ile her yere ulaşabilip, değer üretebiliyoruz. Bunlardan da tüm insanlık olarak faydalanabiliyoruz.

Globalleşen dünyada pekçok şeye rahatlıkla ulaşabilme şansımız var. Teknolojinin gelişimi ile birlikte, insanlar sanal olarak pekçok bilgiye ulaşabiliyor, işlerini rahatlıkla planlayabiliyorlar, ancak, çocuklarının ruhuna inebilme ve çocuğunun her gelişim aşamasındaki ihtiyaçlarını farkedebilme, bu ihtiyaçlara uygun şekilde davranabilme, günlük hayatlarını planlama, temel ihtiyaçlarının neler olduğunu, önceliklerin neler olduğunu, yeterince ilgi gösterme, ya da çocuğu aşırı ilgi merkezi yapma noktasında yanlışların olduğunu farkedemiyoruz. Çocuğumuz en iyi okullarda okusun,yüksek başarılar elde etsin şeklinde aşırı bir şartlanma ile neleri kaçırdığımızın farkında olamıyoruz.

Her yaşın ya da gelişim düzeyinin ihtiyaçları farklıdır, çocuğumuz uygun şekilde besleniyor mu? Tek yönlü mü besleniyor, beslenmenin sadece beslenme amaçlı olmaması gerektiği, bunun bir ritüelinin de olabileceği aklımıza geliyor mu? ailenin bir arada olmasının önemi, beslenme sırasında günlük paylaşımların konuşulması, yemekte uygulamalı olarak görgü kurallarının kazandırılması, çocuğun tanınması, anne-babanın model olma durumu, yemekte ses tonunun ayarlanması gerektiği, sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması, ailelerin bilinçli olması, obeziteden, kalp-damar hastalıklarından olabildiğince korunma, aile bireylerinin doğru iletişimle ruh sağlıklarının korunması, bazı hususların problem haline gelmeden basit iletişimle pas geçer gibi halledilmesi, aile bireylerinin kendilerini bir bütünün parçası olarak hissedebilmeleri ve sorumlulukların paylaşımı, bireylerin birbirlerini tamamlayıcı çalışma içinde olmaları, ekip olarak hissedebilme, birey olarak ta ayrıcalıkların olduğu,günlük yaşamla ilgili bilgilerin edinilmesi, deneyimlere yer verilmesi, temizlik alışkanlıklarının yaşanması, besin özellikleri, pişirme özelliklerinin irdelenmesi, yarar ve zararların konuşulması, çocukların ve arkadaşlarının doğru beslenmeye teşfik edilmesi, gibi hususların görüşülmesi, aile, çocuk, okul iletişiminin sağlıklı bir şekilde kurulması için toplumun en küçük parçası olarak yapılabilecekler hususlarının görüşülebilmesi gibi konular hemen aklımıza gelenlerdir. Belki, çocuk ve arkadaşlarının beslenmesi konusu ilginç gelebilir.Beslenmenin toplumsal yanının da olduğu hatırımızdan çıkmamalıdır. Hep gözden kaçırılır, çocuğun, gencin arkadaşlarının beslenmesi de etkileşim açısından önemlidir. Belki çocuğunuz okul çağında ise arkadaşları ile birlikte benzer beslenme yapması önemlidir. Örneğin, çocuk arkadaşları meyva getirmiyorsa, tüketmiyorsa, yada kantinde bulunmuyorsa ki genelde bulunmuyor, meyva yemek istemeyecektir. Bu nedenle veli-okul-çocuk birlikte işbirliği içinde olmalıdır. Okul kantininde ayran, süt, su tüketimi teşfik edilebilir, gazlı içecekler için önlem alınabilir. Yaşları küçük olan çocuklar yemekte matematik bile öğrenebilirler, bazı kavramlar öğretilebilir, şekil, yumuşak-sert, uzun-kısa, tatlı-ekşi, tuzlu-tuzsuz, içinde-dışında, kenarında-köşesinde, renk kavramları, bitki özellikleri gibi…

Burada sadece beslenme ile ilgili ilk aklımıza gelenlere yer verdim, her ailenin ortak özellikleri olsa da, aileyi oluşturan bireyler ve etkileşim tarzları farklı olmaktadır,her aile kendine özgü bir yapı taşımakta, geçmişten gelen çocukluk özellikleri ve aile yapıları ile farklılıklar ve belki de sorunlar taşımaktadır.Parçalanmış aile, engelli çocuğu olan aile, ikiz, üçüz ailesi olabilir, aileden uzakta çalışan ebeveyni olan aile olabilir, ailede kayıpları olan aile olabilir, her türlü olanakları iyi; ancak iletişim yanlışları olan aile olabilir, anne-baba dan birinin ya da ikisinin dominant olduğu,sorun yaşanabilen aile olabilir, aile çekirdek ya da büyük aile olup, her iki türde de sorun yaşayanlar olabilir. Gün boyu stresini yönetemeyen bir aile bireyinin etkilediği aile olabilir, toplumsal olarak cinsiyet rollerinin yanlış ya da abartılı tanımlanan bir ailede yetişmiş bireylerin etkilediği aile olabilir. Tek, çok çocuk olarak; çocuk olarak kaçıncı sırada yetiştiği önemli olan ailede büyüyen ebeveynlerden oluşmuş aile olabilir. Anne cinsiyet olarak ailede ezik olarak büyümüş ve bunların etkilerini yaşıyor olabilir, ya da eşler arasında eğitim ve yaş farkını belirli olarak yaşayan aileler, ailede süreğen hastalığı olanlar olabilir, kötü alışkanlığı olanlar, ekonomik sorun yaşayanlar ya da ekonomik durumu çok iyi olanlar olabilir. Örnekleri çoğaltmamız mümkün…Çocuk, gelişimsel olarak önemli olan bazı kritik dönemlerden geçiyordur. Bu dönemin zararsız atlatılması ve belki de kaçırılmadan değerlendirilmesi gerekir.

Önemli olan yaşamımızı nasıl değerlendirdiğimiz, kendimizi ve ailemizi mutlu ederek, sorunlarımız sorun haline gelmeden, eğer geldiyse kişiye özel çözüm yolları üreterek hayatta duruşumuzu sağlamlaştırabilme becerisi edinmek.

İşte, yaşamımızın belli bir kesitinden verilen örneklerle çocuk ve aile danışmanına neden ihtiyaç duyulması gerektiğini açıklamaya çalıştım. Hepimize mutlu ve güzel günler dileyerek, sevgilerimi gönderiyorum.

2

Güzel Sözler

Bir şeyi gerçekten yapmak isteyen bir yol, istemeyen mazeret bulur. E.C.McKenzie

Tembellik, yorulmadan önce dinlenme alışkanlığından başka bir şey değildir. Jules Renard

Üç kişi aralarında sır saklayabilir, ama ikisi ölü olmak kaydıyla… Benjamin Franklin

Mutlu bir hayat, kendi doğasıyla uyum içinde olan bir hayattır. L.A.Seneca

Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır. Tacitus

Kendini yönet, dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin. Plato

Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar insanın içinden gelir, her zaman oradadırlar. Sigmund Freud

Herkesi dostun yapamayacağına göre düşmanlarınla yaşamayı öğrenmelisin. Anonim

İşler asla zor değildir. Yeter ki onları küçük parçalara bölebilelim. Henry Ford

Ümit, uyanık insanların rüyasıdır. Tolstoy

2

HAYATI OKUMAK

Kitap okumanın yararları üzerine birçok yazı var. Belki, ben de daha sonra bunlara değinebilirim. Kitap okuma alışkanlığı güzel bir alışkanlık; buna denecek hiçbir sözüm olamaz. Ancak, kitap seçimi, seçilen kitapların çeşitliliği, arıların her çiçekten bal özü aldığı gibi, çok önemli…Her kitap ve yazar,konuları değişik açılardan ele alıyor. Yoksa, bence sakız çiğner gibi olursunuz. Çiğne, çiğne, aynı şey…

Bazıları, çok kitap okuduğu ile öğünür, bunu bir öğünç olarak herkese anlatır da anlatır. Çünkü, anlatacak hiçbir sosyal ilişkisi, değişik konularda geçerli fikirleri yoktur. Makara gibi sarar da sarar. Okunan kitaplar, kişiyi kesinlikle geliştirmediği gibi; hayattan, gerçeklerden uzaklaştırır. Sadece roman, hikaye kahramanlarıyla hayatını paylaşır.

Dünyada, gerçeklerde, değişiklikler olmuştur,herşeyden bihaberdir. Fazla detay üzerinde durmayacağım,( yedi uyurlar, ashab-ı keyf ) gibi paralar değerini kaybetmiştir, düzen tamamen değişmiştir. Bir uyanırlar, akla hayale gelmeyecek değişiklikler olmuştur. İşte, sadece tek yönlü, hiçbir katkısı olmayan, kitaplara gömülerek yaşayanların hazin sonu…

Eğitim, her zaman en önlerde gelen değer olmuştur, benim için. EĞİTİM deyince diplomayı alıp asmak değildir, aslolan.Diploması olmayan, ancak ,kendisini sürekli, gelişime ve eğitime açık olarak gerçek hayatı yaşayanlar,hayatın içinde olanlar, diploması olan, her zaman yararlı, hayata dair bilgi edinenler, bunu yaşamlarına yansıtanlardır, önemli olan.

Yaşamda herşey, bir denge üzerine oturtulmuştur. Hep çalışmak olmaz, hep eğlence olmaz, hep dinlence olmaz… Bunun gibi yanına pekçok şey koyabiliriz. Sadece kitaplara gömülenlerde mutlaka bir farklılık vardır. Neden sadece, okumak? İnsanlardan kaçış, geçmişte, çocuklukta yapılan yanlışlar mıdır, kişiyi tepkisiz bir ortama iten, çünkü, karşıdan bir tepki gelmemekte,kimse size karşı çıkmamakta ve sizin savunma gibi bir ihtiyacınız doğmamaktadır, kişi içine kapanmaktadır.Hayattan ürkme ve kitapların sayfaları içine saklanmaktır.Yaşanan ortamdan kaçış, aile ile çocuğun hiçbirşeyi paylaşamaması,aile içinde iletişimsizlik..”.Hayatı Okumak” diye attım,başlığımı. Bu çocuklar, özel olarak ilgilenilmesi gereken çocuklardır.

Nedenine gelince, İLERİDE AİLE KURACAKLARDIR, EŞ VE ÇOCUKLARINA KENDİ PROBLEMLERİNİ TAŞIYACAKLARDIR !!!!